| الدرس الثالث - ÜÇÜNCÜ DERS جُحَا وَزَوْجَتُهُ NASRETTİN HOCA VE HANIMI |
| يَوْمٌ مِنَ الأَيَّام عادَ جُحا مِنْ مَزْرَعَتِه عَلَى حِصانِهِ، |
| Günlerden bir gün Nasrettin Hoca atı üzerinde çiftliğinden döndü. |
| فَقالَ لِزَوْجَتِه : هَلْ أَطْعَمْتِ الحَيَوانات؟ |
| Hanımına dedi ki:Hayvanları yemledin mi? |
| فَقالَتْ زَوْجَتُه : نَعَمْ ، أَطَعَمْتُ الْقِطَّ والْكَلْب .. |
| Bunun üzerine hanımı dedi ki: Evet, kediyi ve köpeği yemledim |
| وَلِكْن لَمْ أُطْعِمِ الْحِمار .. فَقُمْ أَنْتَ بِذَلِكَ. |
| Fakat eşeği yemlemedim, kalk bunu sen yap. |
| قالَ جُحا : هَذا مُسْتَحيل .. لَنْ أَقوم أَنا بِذَلِك! |
| Nasrettin Hoca dedi ki: Bu imkansız.. Ben bunu asla yapmayacağım! |
| فاخْتَلَفَ جُحا مَعَ زَوْجَتِه عَلَى هَذا الْمَوْضوع. |
| Bu konu üzerinde Nasrettin Hoca hanımı ile ihtilaf etti. |
| أَخيرًا قالَتْ زَوْجَتُه : مَنْ يَتَكَلَّمْ أَوَّلاً يُطْعِمِ الْحِمار . |
| Sonunda hanımı dedi ki: Kim önce konuşursa eşeği yemler. |
| فَوافَقَ جُحا على ذلك، وَجلَسَ صامِتًا لا يَتَكَلَّم. |
| Nasrettin Hoca bunu kabul etti, sessizce oturdu ve hiç konuşmadı. |
| بَيْنَما ذَهَبَتْ زَوْجَتُه لِزِيارَة أَهْلِها. |
| Öte yanda hanımı ailesini ziyarete gitti. |
| في هَذِهِ الأَثْناء، دَخَلَ لِصٌّ بَيْت جحا ، وَسَرَقَ كلَّ شَيْء فيه. |
| Bu esnada, hırsız Nasrettin Hoca'nın evine girdi ve her şeyi çaldı. |
| وَجُحا يَنْظُر إلَيْه وَلا يَتَكَلَّم ، |
| Nasrettin Hoca ona bakıyor ve konuşmuyordu. |
| وَعِنْدَما عادَتِ الزَّوْجَة، وَجَدَتْ أَنَّ الْبَيْت قَدْ سُرِق. |
| Hanım eve döndüğünde, evin çalınmış olduğunu gördü. |
| فَصاحَتْ وَقالَتْ : ما الَّذي حَدَث يا جُحا؟! |
| Bunun üzerine çığlık atarak dedi ki: Hoca ne oldu ? ! |
| هُنا ضَحِكَ جُحا ، وَقال : اذْهَبي وَأَطْعِمي الحِمار. |
| Burada Nasrettin Hoca güldü ve dedi ki: Git ve eşeği yemle. |
3 Mayıs 2008 Cumartesi
NASRETTİN HOCA VE HANIMI
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)

Hiç yorum yok:
Yorum Gönder